Saklıkent Kanyonu
Fethiye Saklıkent Kanyonu bir başka deyişle Saklıkent Milli Park mı desek bilemedim. Siz hangisini tercih ederseniz onu söyleyin en iyisi. Bu kanyon ilk olarak 18 yıl kadar evvel keçilerini civarda otlatan bir çoban tarafından görülmüştür. Sonrasında ise 49 yıllığına hükümetten kiralanmış ve işletme olarak hizmete başlamıştır. Hatta kanyonu keşfeden bu çoban da kanyon kenarında bulunan bir Cafe – Restaurant’ı işletmektedir.
Kanyon yaklaşık 14 kilometre kadar içeri giden dev bir vadiye benzemektedir. İki dağ arası ilk bakışta ürpertici bir şekilde dar ve yüksek gözükmektedir. Sizde kanyonun içindeki güzellikleri görmek isterseniz, buz gibi soğuk suların içinden yürümek durumundasınız. Fethiye Tatili yaptığınız zaman herkes gibi sizde araç kiralayarak bölge de bulunan bu denli saklı güzellikleri görebilirsiniz.
Saklıkente giderken yol üzerinde gördüğünüz bütün evler neredeyse küçük birer işletme niteliğindedir. Her kapının önünde gözlemeci teyzeleri göreceksiniz. Ya da evin üstünden hortumu sarkıtıp şelale yapmaya çalışmış insanları yol üzerinde çokça göreceksiniz. Eğer karnınız aç ise bu bölgede gözlemeyi tadabilirsiniz. Yok sabredebilirim derseniz Saklıkent’in içinde ayaklarınızı buz gibi suya sokup sonrasında yemek yiyeceğiniz çok güzel bir restaurant bulabilirsiniz.
Fethiye Saklıkent Kanyonu, sizleri önce buz gibi akan sularla karşılıyor. Kayaların altından ahşap merdivenlere ayak basıp iskeleye kadar fışkıran demir sizi berrak su kaynağına götürecektir. Kanyon, köpüren sular üzerine kurulmuş ve bölgeye serilmiş kıl minderlerine oturup ayağınızı buzlu suda serinleterek, gözleme ve balık yiyebilirsiniz. Eğer cenneti görmek isterseniz gizli kanyonda bulunabilirsiniz. Huzur ve heyecanı aynı anda serin sularında rafting yaparak yakalayabilirsiniz.
Saklıkent’i tanımlayan üç şey; Buz gibi su, çamur banyosu ve adrenalin dolu Ratfing heyecanı. Akdeniz sahillerinin yoğun sıcağından bunaldıysanız, soğuk bir mola için Fethiye Saklıkent Kanyonu‘na mutlaka uğrayın.